Devlet Tiyatroları Sanatkarları Derneği (DETİS), Tamer Karadağlı’nın geçtiğimiz günlerde yaptığı “Çalışmayacaksanız istifa edin, Lale Devri” bitti açıklamalarına reaksiyon gösterdi.
DETİS’in yaptığı açıklamada, “Kurumu tanımadan, misyonunu anlamadan, çalışma şartlarını içselleştirmeden kurum hakkında verilen her olumsuz demeç Devlet Tiyatrosu’nu karalamak için fırsat kollayan, halkın gözünde küçük düşürmeye çalışan, bunun için avuçlarını ovuşturarak bekleyen pek çok kısmın ekmeğine yağ sürmek demektir” sözlerine yer verildi.
‘ELEŞTİRİLER YIKICI DEĞİL, YAPAN OLMALIDIR’
DETİS İdare Konseyi’nin yayınladığı açıklama şöyle:
“Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Sayın Tamer Karadağlı’nın 13.Eylül.2024’te basında çıkan beyanatında, kurumdaki herkesi töhmet altında bırakan ‘Çalışmayacaksanız istifa edin, lale zamanı bitti!…’ halindeki gayesini aşan sözler ne yazık ki kurum çalışanlarını derinden yaralamış, çalışma şevklerini baltalamış ve büyük bir kedere sevk etmiştir!
Siyasal iktidarlar, idarecilerini kurumlarını âlâ yönetsinler, sıkıntıları tahlile ulaştırsınlar, daha evvel başarılamamış olanları başarsınlar, verimliği artırıp, çalışma barışını sağlasınlar diye görevlendirirler, kamuoyuna şikayet etsinler diye değil! Bir kurumun işleyişinden ve çalışanının verimli çalışmasından birinci derece o kurumun yöneticileri sorumludur…
Bir Genel Müdür, kurumu ve çalışanlarını kötüleyerek, onur kırıcı telaffuzlar ve ithamlarla çalışanlarını kamuoyunun önünde rencide ederek muvaffakiyete ulaşamaz… Sağlıklı bir iş ortamı oluşturmak için yapılan tenkitler yıkıcı değil, yapan olmalıdır.
Ancak mevzunun bu halde basında gündeme getirilmesi; kaçınılmaz olarak toplumun gözünde, çalışmayan, beleşçi bankamatik sanatkarı algısını oluşturmakta, yurdun dört bir köşesinde sahneye çıkan oyuncularımızı ve çalışmak istediği halde çeşitli nedenlerle çalıştırılmayan oyuncularımızı da töhmet altında bırakmaktadır. Yüzlerce işçi içinde birkaç bireyden yola çıkarak güya kurumda kimse çalışmıyormuş üzere bir hava yaratmak en hafif tabiriyle haksızlıktır. Unutulmamalıdır ki, Devlet Tiyatrosu yalnızca büyük kentlerde sahnesi olan bir kurum değildir. Türkiye’nin 14 bölgesindeki yerleşik sahnesiyle, 81 ilin tamamına, yüzlerce ilçe ve köye nizamlı turne yapan bir kurumdur. Bu bölgelerde yıllarca çalışan her dönem bir kaç oyunda misyon alan oyuncuların ‘lale devri’ hiçbir vakit olmadı. Üstelik de bütün bu faaliyetleri çoklukla yoksulluk sonu çerçevesinde aldıkları maaşlarıyla başaran insanlardır söz konusu olan.
Kurumu tanımadan, misyonunu anlamadan, çalışma şartlarını içselleştirmeden kurum hakkında verilen her olumsuz demeç Devlet Tiyatrosu’nu karalamak için fırsat kollayan, halkın gözünde küçük düşürmeye çalışan, bunun için avuçlarını ovuşturarak bekleyen pek çok bölümün ekmeğine yağ sürmek demektir! Bu türlü bir ortamda, kurum idarecilerinin kurumu içine alan her kelama, verilen her demece çok daha dikkat etmeleri gerekmektedir!
Devlet Tiyatrosu’nun aleyhinde kullanılabilecek, çalışanları şaibe altında bırakan her türlü kelam, her türlü yaklaşım kurumu asla ileriye götürmeyecektir, bunun farkına varılması kurumumuzun olduğu kadar yöneticilerin de faydasına olacaktır!”
Ne olmuştu?
Tamer Karadağlı, geçtiğimiz günlerde Devlet Tiyatroları içinde iş yapmayıp maaş alanlara rest çektiğini söyledi. Karadağlı, “Kimsenin oturup yıllarca yalnızca maaş alıp lakin ‘ben oyuncuyum’, ‘ben tiyatrocuyum’ demesi yanlışsız gelmiyor. Çalışmayacaksanız ‘istifa edin’ diyorum. Hakkaniyetli olmaya çok itina gösteriyorum” tabirlerini kullandı.
Tamer Karadağlı’nın açıklamalarının bir kısmı şöyle:
“Birçok arkadaşımıza, ‘gidin dizi-filmlerde oynayın, para kazanın, görünür olun, isminiz marka pahası taşısın’ diyorum. Bunu destekliyorum. Herkese de müsaade veriyorum. Lakin mukavelelerinde ‘asli vazifenizi aksatmamak’ kaydıyla.
Bazı oyuncularımız 15 sene boyunca oynamamış. Dışarıda dizi çekiyor, kendi özel tiyatrosu var, maaş alıyor ancak çalışmıyor. Bunlar istifa ettiler. Lale bölümü bitti. Sayıları çok fazla değildi. Çalışmak isteyen çok fazla oyuncu var. Çalışmayan oyuncunun teşviklerini ödemiyorum.”
(SOSYAL MEDYA)