Hakkari mahpusluğu ‘tanımıyor’: Ne olursa olsun Selahattin Demirtaş

HAKKARİ – Hakkari’de seçim atmosferi kentin uzadıkça uzayan yolundan itibaren anlaşılmaya başlıyor. Van’dan Hakkari’ye hakikat hareket eden bir minibüsün içinde konuşulan birinci mevzu, bilet fiyatları oluyor.

Minibüsteki, orta yaşlı bir yolcu “130 TL’ye bilet mi olur? Allah kabul etmesin” diyerek yol boyunca sürecek olan tartışmalardan sadece birini başlatmış oldu. Sürücü ise daha evvel bu sitemle sıkça karşılaştığını belirten bir yüz sözüyle, “Azdır bile” demekle yetindi.

‘İNŞALLAH SEÇİMDEN SONRA TAMAMLANIR’

Van ile Hakkari ortası, karayolu ile yaklaşık 200 kilometre. Sırasıyla Van’ın Gürpınar ve Başkale ilçelerinden geçtikten sonra, Hakkari vilayet hududu başlıyor. Seyahat esnasında her ne ile karşılaştıysak, bahis dönüp dolaşıp 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere geldi. Dağların ortasında yaklaşık 3 buçuk saat süren seyahatte, bir türlü bitmek bilmeyen Güzeldere Tüneli için tek temenni de ‘İnşallah seçimden sonra tamamlanır’ oldu.

‘BERÇELEN’DA 500 HAYVAN BULAMAZSINIZ’

Hakkari sokakları, gündüz saatlerinde bile tıktım tıklım oluyor. Sokaktaki kalabalık, işsizliğin durumunu ortaya koymaya yetiyor. Hakikaten, beşerler en çok da işsizlikten kaygı yanıyor. Son vakitlerde, Hakkari’de kurulan madenler, genç nüfus için bir ekmek kapısı olarak görülüyor. Tabiata verdiği tahribat ise, tek emeli geçinmek olan beşerler için pek bir mana söz etmiyor. Fabrikaların, endüstrinin, hudut ticaretinin olmadığı Hakkari’de, güvenlik münasebeti ile yaylaların yasaklı olması da tarım ve hayvancılığı bitirme noktasına gelmiş. Berçelan Yaylası’nda her yıl en az 50 bin küçük baş hayvanın otlatıldığını söyleyen bir yurttaş, “Şimdi giderseniz Berçelan’da 500 hayvan bulamazsınız” diyor.

İşsizlik, yayla yasakları, kuraklık, doktor sayısının yetersizliği, eğitim-öğretimdeki eksiklikler, konut yetersizliği ve daha birçok neden, Hakkariliyi göç etmeye mecbur bırakıyor. Göçün kıymetli bir kısmı Van’a gerçekleştiriyor. Bu sebeple, Van’ın da içinde artık küçük bir Hakkari olduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Van’da da hayata tutunamayınca, ülkenin batısına ya da yurt dışına giden Hakkarililerin büyük bir kısmı da artık geri dönmeyi düşünmediğini belirtiyor.

‘SELO KİMİ DEMİŞSE, OYUMUZU ONA VERECEĞİZ’

“Cumhurbaşkanı adayınız kim?” diye sorduğumuz Hakkarililerin hayli büyük bir çoğunluğu “Selahattin Demirtaş” karşılığını veriyor. Elbette, kendileri de Demirtaş’ın tutuklu olduğunu ve cumhurbaşkanlığı yarışında aday olmadığını biliyor lakin buna karşın verdikleri yanıt tekrar de “Demirtaş” oluyor. Demirtaş’ın aday olmadığını belirttiğimizde ise “O halde Selo kimi demişse, oyumuzu ona vereceğiz” diyen seçmen, Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyor.

Hakkari’nin, Yeşil Sol Parti’nin en kıymetli kalelerinden biri olduğunu söylemek, gerçek bir tabir olacaktır. Sokakta, tercihini AK Parti, CHP, ÂLÂ Parti yahut MHP’den yana kullanacağını söyleyen seçmen sayısı ise epey az. Kentte, 14 Mayıs seçimlerinde, 590 sandıkta, 186 bin 155 seçmenin sandık başına gitmesi bekleniyor. Mevcutta 3 milletvekili ile mecliste temsil edilen Hakkari’de, iktidar partisinin 1, HDP’nin 2 milletvekili bulunuyor. 2018 seçimlerinde, AK Parti’nin Hakkari’den vekil çıkarabilmesinin nedeni olarak, yurt dışı oyların eklenmesi görülüyor.

Hakkari’nin, sosyo-kültürel, ekonomik ve siyasi yapısına hakim olan şahıslarla yapmış olduğumuz görüşmelerde, Yeşil Sol Parti’nin 14 Mayıs’ta, 3 milletvekilinin tamamını alacağı öngörülüyor. Aslında, sokaktaki tablo da bunu dayanaklar nitelikte.

200 KİLOMETRE UZAKLIKTA 5 SEFER KİMLİK KONTROLÜ

Hakkari’den Van’a dönüş yolu da yeniden Hakkariliyi anlamak için değerli bir imkan sunuyor. Van’a yanlışsız yaptığımız 200 kilometrelik seyahat boyunca neredeyse her 30 dakikada bir gerçekleştirilen kimlik denetimi uygulaması yansılara neden oluyor. Hakkari-Yüksekova yol ayrımında Yeni Köprü denetim noktası, Çamlık Karakolu, Bebleşin Karakolu, Hoşab Karakolu ve son olarak Van’ın girişinde bulunan Kurubaş polis noktasında gerçekleştirilen kimlik denetimi uygulamasını ve Hakkari’de her doruğun başına pozisyonlandırılmış karakolları, Hakkarililer bir ruhsal baskı ögesi olarak gördüklerini belirtiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir